Ödeme Emrine İtiraz

İcra hukukunda genel olarak iki yöntemle para borçlarının tahsili gerçekleştirilebilmektedir. Bunlardan ilki ilamlı icra takipleridir. İlamlı İcra Takiplerinde alacaklı bir mahkeme kararına istinaden ödeme talep etmektedir. Burada uygulanan bir mahkeme kararı olduğu için bir itiraz söz konusu olmamaktadır.

İlamsız İcra Takiplerinde ise Türk Hukukuna göre itiraz mümkündür. Ancak bu itirazın çeşitli kuralları bulunmaktadır. Borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günü bulunmaktadır. Bu süre zarfında bir dilekçe hazırlamalı ve bu dilekçeyi ilgili icra dairesine sunmalıdır. Sunmadığı veya sunamadığı durumlarda icra takibi kesinleşecektir. Borçlunun bu dilekçesinde neye itiraz ettiğini açıkça belirtmesi gerekir. Mesela borcun bir kısmına itiraz ediyor ise hangi kısma itiraz ettiğinin açık bir şekilde belirtilmiş olması gerekir.

İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Süresi içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz zamanında yapılmamışsa alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur. Borçlu itirazında imzayı reddetmişse alacaklı derhal icra dairesinden örnek imzaların alınmasını talep edebilir.

Ödeme Emrine İtiraz edilmiş ise bundan sonra alacaklı ya itirazın kaldırılması yoluna gidecek yada itirazın iptali davası açacaktır. Eğer gerçekten borçluysanız, ödeme emrine itiraz etmeniz hem faizler anlamında hem de icra dairesi ve mahkemeleri hükmedeceği vekalet ücretleri anlamında sizleri zor durumda bırakabilecektir. Eğer haksız yere ödeme emrine itiraz etmişseniz %20 oranında icra inkar tazminatı ödemek durumunda kalabileceklerdir.